Pratik Bağlılık: Cennetin Umudu

Allah'ın varlığı, O'nun her yerde olduğunu, akıl, kalp ve iman bana söylüyor. Tarlalarda, dağlarda, denizlerde, evrende olduğu gibi atomun derinliklerinde de O, her yerdedir. Lütfen beni dinle; Onu kırıyorum, beni görüyor; Ben ondan kaçıyorum, o beni takip ediyor; Eğer saklanırsam Tanrı beni çevreler. O, baştan çıkarmalarımı bana saldırdıkları anda biliyor, sıkıntılarıma izin veriyor, sahip olduğum her şeyi bana her an veriyor; hayatım da ölümüm de O'na bağlı... Ne tatlı, ne korkunç bir düşünce!

Tanrı cennettedir. Tanrı göğün ve yerin evrensel kralıdır; ama burada bilinmeyen biri olarak duruyor; göz O'nu görmez; Burada Majesteleri'nden dolayı o kadar az saygı görüyor ki neredeyse orada olmadığı söylenebilir. Cennet, işte bütün ihtişamını sergilediği krallığının tahtı; birçok Melek, Başmelek ve seçilmiş ruhları kutsadığı yer burasıdır; durmadan O'na yükseldiği yer orası! şükran ve sevgi şarkısı; seni çağırdığı yer orası. Peki O'nu dinliyor musun? Ona itaat ediyor musun?

Cennetten umut. Bu sözler ne kadar umut aşılıyor, Allah ağzınıza koyuyor; Tanrı'nın Krallığı sizin vatanınız, yolculuğunuzun varış noktasıdır. Burada sadece ahenklerinin bir yankısı, ışığının bir yansıması, Cennetin kokularının birkaç damlası var. Kavga edersen, acı çekersen, seversen; Cennetteki Tanrı sizi bir Baba olarak kollarında bekliyor; şüphesiz O, sizin mirasınız olacaktır. Allah'ım seni Cennette görebilecek miyim?... Ne kadar da arzu ediyorum! Beni buna layık kıl.

PRATİK. — Çoğu zaman Tanrı'nın sizi gördüğünü düşünün. Tanrı'yı ​​unutarak yaşayanlar için beş Babamızı okuyun.