Günün Azizi: Kutsal Luca Belludi'nin hikayesi

Günün azizi Blessed Luca Belludi'nin hikayesi: 1220'de Aziz Anthony, genç bir asil Luca Belludi ona yaklaştığında ve alçakgönüllülükle Saint Francis'in takipçilerinin alışkanlığını almak istediğinde Padua sakinlerine dönüşüm vaaz ediyordu. Anthony yetenekli ve eğitimli Luca'yı sevdi ve kişisel olarak onu Francis'e tavsiye etti, daha sonra onu Franciscan Order'a kabul etti.

O zamanlar sadece yirmi yaşında olan Luca, Antonio'nun seyahatlerinde ve vaazlarında yol arkadaşı olacak, son günlerinde onunla ilgilenecek ve öldüğünde Antonius'un yerini alacaktı. Padua şehrinde Friars Minor'un koruyucusu olarak atandı. 1239'da şehir düşmanlarının eline geçti. Soylular öldürüldü, belediye başkanı ve konsey sürüldü, büyük Padua üniversitesi yavaş yavaş kapatıldı ve Sant'Antonio'ya adanan kilise yarım kaldı. Luca'nın kendisi şehirden atıldı ama gizlice geri döndü.

İmkansız lütuflara sahip olmak için günün bağlılığı

Geceleri o ve yeni koruyucusu, yardım için dua etmek için tamamlanmamış tapınaktaki Aziz Anthony'nin mezarını ziyaret etti. Bir gece mezardan, şehrin yakında kötü zalimden kurtulacağına dair güvence veren bir ses geldi.

Günün Azizi Blessed Luca Belludi'nin hikayesi

Peygamberlik mesajının yerine getirilmesinden sonra, Luke eyalet bakanı seçildi ve öğretmeni Antonio'nun onuruna büyük bazilikanın tamamlanmasını teşvik etti. Tarikatın birçok manastırını kurdu ve Antonio gibi mucizeler armağanına sahipti. Ölümü üzerine, bitirmesine yardım ettiği ve bugüne kadar sürekli bir saygı duyduğu bazilikaya gömüldü.

Yansıma: Mektuplar, Luke adında bir adama, Paul'ün misyonerlik yolculuklarında güvendiği arkadaşı olarak defalarca bahsediyor. Belki de her büyük vaizin bir Luke'a ihtiyacı vardır; Anthony kesinlikle yaptı. Luca Belludi, Antonio'ya seyahatlerinde eşlik etmekle kalmadı, aynı zamanda en son hastalığında büyük azizi iyileştirdi ve azizin ölümünden sonra Antonio'nun görevini sürdürdü. Evet, her vaizin, bize hizmet edenler de dahil olmak üzere destek ve güven veren bir Luka'ya ihtiyacı vardır. İsimlerimizi bile değiştirmemize gerek yok!